Kategoriler
Yazilarim

Kelebek misali (Yaprak döken manolyalar) – Vizyon Dekorasyon

Ani don, kar yağışı ya da beklenmedik seyahat işi bozmazsa bir sene boyunca beklediğim manolya ziyafeti bu ay. Kimse beni camın önünden ayıramaz.
Bundan 10 -12 sene önceydi; bitkilerle hiç alakam yokken, arabamı park ettiğim herhangi bir yerde, garip bir ağaç dikkatimi çekti. Çıplak dallar üzerinde bir sürü beyaz lale gibi çiçek. Hem de kokulu. Neydi acaba?

Eve döndüğümde bizimkilere sordum, manolyaymış. Bizim bahçede de dedemin diktiği ama cılız kalmış mor tipi varmış! İlgilenmiyorum ya! Ama ben beyaz diye tutturdum… Buldum bir tane aldım. Birkaç sene başarılı olamadım, sarardı gelişmedi. Zaten satan adam bana, aldığımı o ağaç gibi görebilmem için 70 – 80’li yaşlara gelmemi söylüyordu.

M. Liliflora

SATICI, SATICI! Gel de benim o ağaçları gör şimdi!.. Neden kireçli topraktan nefret eder, neden dikimde kestane toprağı dök, neden kışın at gübresi ver ya da neden ilkbaharda toprağa kükürt serp demedin? Daha sayayım mı? Senin yüzünden bak yazar oldum ben!!! Evet ben bugün manolya manyağıyım! Belki geçen senelerde size bu konuyla ilgili birçok kez yazdım ama hala en çok bu tür ağacı seviyorum. Şimdi sayısını bilmediğim kadar ağacım var. (Tam çiçek zamanı, benim en çok çalıştığım dönem, keyfini çıkartamıyorum ya, satıcının dediği gibi emekli olunca seyrederim bende…) Bu konuda çok araştırma yaptım; buyrun bakalım:

M Yulan

Yaprak döken manolyalar, tarihte doğadan sökülüp ehlileştirildiği bilinen ilk bitkilerden. Doğu felsefesinde yeri çok önemli. Magnolia Yulan -M. Mulan bilinen ilk örnekler. Yulan benim 10 sene önce o görüp aldığım, beyaz kokulu olan. Mulan ise ince, pembe – beyaz, mum kılıklı, mayısa doğru açan bir tür. Senelerdir popüler olan M.Soulangiana da (pembe – beyaz, iri çiçekli) bu ilk ikisinin insan eliyle çiftleştirilmesinden oluşmuş bir tür. Hani söylemeden edemeyeceğim, Bebek Yokuşu’ndaki manolya bu. Ihlamur Kasrı’nda, Dolmabahçe Sarayı’nda ve parklarda örnekleri var. Yıldız çiçekli şekli de var, onun ismi ya M.Kobus (iri) ya da M.Stellata (küçük, kokulu); pembesi de var. En ama en kıymetlisi bence M.Campbelli. Dev gibi çiçekleri var, kokulu. Yetişmesi biraz yavaş ama çıplak halindeki iri goncaları bile muazzam. (San Francisco’daki Botanik Bahçesi’nde çok örneği var, bizde hiç yok boşuna aramayın!)

M. Capelli

M. Vulcan

Aslında manolyaların çoğu laboratuarlarda sonradan üretilmiştir. En son olarak M.Vulcan isminde fuşya – kırmızı türünü çıkartmışlar, birkaç sene sonra satışa çıkabilir. Yaprağını döken türler, dökmeyenlerine göre kar yağışına daha dayanıklıdır. Sıcaklığın sıfırın altında olduğu uzun süreli mevsimlere dayanabilirler. Kışları sert geçen, akçaağaçların mükemmel geliştiği her yerde bolca kullanılabilirler (Ankara, Bolu gibi).

M. Stellata

M. Stellata

Çiçekler doğru kullanıldığı taktirde 13 – 14 hafta tür tür açabilir. M.Kobus – M.Stellata birinci, M.Tripetalla (kabak çiçeği gibi) sonuncu gibi. Fakat türler arasında en uzun süreli açanı Magnolia Liliflora‘dır. (6 hafta sürer) Ağaçların baş düşmanı ani dondur, ilkbaharda böyle geceler olabilir. Başınıza gelirse merak etmeyin bir şey olmaz, çiçekler bozulur o kadar. Kireçli topraklar da sorundur. Yapraklar sarı gelişiyorsa demir, kükürt, yanmış büyük baş hayvan gübresi, ya da toprağı asitlendirecek suni gül gübresi verebilirsiniz, ilkbaharda budama, toprağı çapalama ağaçlara yapılabilecek en kötü şeylerdir. Gerekmedikçe ellemeyin. Yazın susuz bırakmayın. Bahçeniz büyükse gelişimi hızlandırmak için ıhlamur, akçaağaç türleri, çamlar, meşe, kayın, gürgen türleriyle beraber dikin. Küçükse, minik yeşil yapraklı Japon akçaağacıyla birlikte dikin. Toprağınız besince yetersizse yanına ilkbahar sonuna doğru açacak Lupinus dikin. Bu doğal gübre olup toprağa bakla türleri gibi azot verecektir.

İlave yabancı dilde bilgi için http://www.magnoliasociety.org/ sitesini tavsiye ederim. Belki benim gibi fanatik olursunuz…
Murat Pilevneli.