Bir bahçenin tekrardan düzeltilmesi işinde aksesuar ararken bunları buldum. Gece su üzerinde batmadan süzülüyorlar. Osmanlıdaki Lale devri keyfi gibi birşey. Sadece estetik! Lambalar gece için şarj ediliyor ve en az 4-5 saat durmadan yanık kalabiliyorlar.
Bu lambalara ilave olarak…
yaşam alanlarında plastikten tek parça dökülmüş abajurlu lambaları da kullanabilirsiniz (bunlar yüzemiyor!). 3 boyda ve değişik renklerde üretilmiş. Dimmer kullanırsanız ortamı istediğiniz havaya getirebilirsiniz.
Dış mekanda hiçbir şey olmuyor, alttaki yere basan taban çok ağır olduğu içinde rüzgarda zor devrilebiliyor.
Bir de kırmızısı var!
İstanbul’da City Light firması bu ürünleri İspanya’dan Metalarte firmasından ithal etmiş, beğenirseniz irtibata geçin derim.
Aydınlatmada biraz renk güzel oluyor, seneler önce Fransız bir iç mimar bana bahçede bitkilerde renkli aydınlatmaları yer yer kullanmam gerektiğini söylediğinde dalga geçiyor zannedip, bizim lunapark aydınlatması gibi birşey olacak diye adamı terslemiştim. İş bitip lambalar denendiğinde mösyöden özür diledim!
Yeşil yapraklarda yeşil, sarı ışık (filtrede olur), gri-mavi yapraklı bitkilerde elektirik mavisi (sizden uzak ve az olsun gözü yoruyor), kırmızı yapraklarda ise kırmızı ya da sarı filtreler mükemmel sonuç verebiliyor. Mutlaka renklerle birlikte sarı gün ışığını fon olarak kullanmalısınız. Bu sayede kararında, neşeli renkler ortaya çıkabiliyor.
Beyaz ışık sadece dikkat çekici yerlerde doğru oluyor. Yürüme yollarında, merdivenler ve köprülerde.
Yukarıdaki resim Şikago botanik bahçesinden bir kare. Bahçe ile ilgili diğer resimler için Wolfgang Oehme ve James Van Sweden sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Bu bahçeyi çok beğendim, yurt dışından bir örnek mükemmel hazırlanmış. Bizdeki eski binalar da böyle aydınlatılıp, sade peyzaj ile binalar öne çıkartılabilir. Boğaz’da Üsküdar’dan Kuzguncuğa giderken deniz kenarında bir bina bu mantıkta ışıklandırılmış. Alttaki resimde Dolmabahçe Sarayı Saltanat Kapısı‘nı görüyorsunuz, Tepta aydınlatma tarafından doğru iş yapılmış tebrik ederim…
İstanbul’da ışıklandırması en kötü bina, bence, Çırağan Sarayı. Dev projektörler, uyduruk armatörlerle iş çözmüşler. Ecnebi yöneticileri içini kat kat süsleyeceklerine biraz da bahçesiyle ilgilenseler mükemmel olacak. Bir de son olarak, denize doğru taşmalı havuzun mavi rengi, kum rengi seramik ile yapılmalıydı, mavi su ile deniz rengi uymaz! Ayrıca etrafındaki halk plajlarında bile daha kalitelisini görebileceğiniz beyaz plastik şezlonglar korkunç. Dünyaca ünlü sarayımıza yakışmıyor!
Murat Pilevneli.
“Biraz renk, eğlence için…” için 5 yanıt
Su üzerinde batmadan süzülen lambalara bayıldım çok şirinler 😀
Batmadan yüzen lambaların görüntüsü hakikaten çok hoş ama beni düşündüren havuzun yüzeyine süs olarak koyduğumuz çoğu şey gibi 10-15 dk. içinde bir köşeye toplanıp toplanmayacakları…Bu konuda bir fikrin var mi?
İstanbul’un bence en ihtişamlı eserlerinden olan Dolmabahçe’nin kapısının resmini siteye koyman ayrıca hoşuma gitti – bu eserin önünden ne zaman geçsem hayranlıkla bakakalırım.
Azra Hanim,
Lambalar su her tarftan esit akiyorsa toplanmiyorlar.
Tek tarfliysa soylediginiz dogrudur.
Sizin havuzun su giderleri 4 taraftaysa tavsiye ederim…
MP
selamlar
Böyle bir sitenin varlığı gerçekten güzel. Ben peyzaj mimarıyım. Bahçe bakımı ve özellikle de bitk ilaçlama tekniği ile ilgili internette bilgi ararken size rastladım. Kırmızı erguvan, zakkum başlıklı yazılarınız ilgimi çekti ve kendimi tüm konu baslıklarını okurken buldum.
Emeğinize sağlık. Paylaşımınız için teşekkürler.