Yılbaşı süslemelerinin başladığı bu günlerde dilerim çam katliamı olmaz.
Her sene birtakım uyanıklar o zar zor yetişen çamlarımızın tepesini, dallarını ya da gencecik fidanları kesip satıyorlar. Lütfen kökleri kontrol edin mümkünse almayın, aldırtmayın, bu adamlara ekmek çıkartmayın!!!.
Yılbaşında eve alınan güvenebildiğiniz saksılı çamlara bile acıyorum. O dışarıdan aldığınız ağaç ev içine girince iklimi şaşırıp sürmeye başlıyor. Yılbaşı bitince ya balkona atılıyor ya da toprağa dikiliyor. Durum böyle olunca soğuktan etkilenip büyük olasılıkla ölüyorlar.
Neden sahte çam almıyorsunuz? Ya da neden evinizdeki salon çamı, benjamin, yukka, Schefflera gibi ev içi bitkilerini süslemiyorsunuz? Bence bu işi bir daha düşünün.
Eğer sahte çam önerim sizi sarmadıysa ve ben yine doğalını alırım diyorsanız, tavsiyelerim var.
Çamı eve aldıktan sonra bol bol sulamayın. Zaten iklimi şaşırdı, bir de su verip gelişmesine yardımcı olmayın! Mümkün olduğunca az evin içinde tutun.
Camekanlı balkonunuz varsa orada süsleyin, ortamda kalorifersiz olsun.
Bu arada anlamadığım – konu harici – bir şey var. Her gittiğim evde kaloriferler delirmiş gibi yanıyor. Evler hamam gibi. Hem doğalgaz eksikliği var hem de bu kadar sıcak sağlığa zararlı; kimse farkında değil mi?
Neyse, konumuza dönelim. Çamı aldınız, kısa süre sonra çıkarttınız. Ya yağmurla yıkanabileceği bir yerde tutun ya da toprağa dikin.
Dikerken asla gübre vermeyin. Hiçbir çam türü hayvansal gübre sevmez. Ağaç yanar, alt dalları dökülür ya da kurur. Sadece ve sadece özel çam gübresi varsa verin (Compo, Vilmorin gibi).
(Resimdeki heykel gibi ağaç nasıl ama?)
Evet, siz doğal çamı işi bitince bahçenizde usturuplu bir yere yerleştirin. Yerini iyi seçin, büyüdükçe geçişi ya da diğer bitkileri bastırmasın. Geliştirmek için verilen hayvansal gübreler gibi çamların alt dallarını kesip boya gitmesine yardımcı olmak da çok yanlış bir uygulamalar’dır.
Önemli birkaç ilave daha var.
- Çamların dibi hiçbir zaman çapalanmaz; kılcal üst kökleri zedelersiniz. Çamları budamayın. Çamlar budanmaktan nefret eder.
- Bataklık ve su seven Larix, Metaseqoia ya da seqoia dışındaki hiçbir çam çok su sevmez. Sakın yazın bol bol sulamayın.
- Çamların dibini çim yapmaya çalışmayın. Hem dökülen iğnelerle izin vermez hem de sulama, gübrelemeyle esas çama zarar verirsiniz. Az uğraşılacak bodur, yayılıcı porsuk ya da yapraklı yonca dikin. Kurdele çiçeği de olabilir.
- Dev gibi çamları seralardan almayın. Tutması zor. Paranıza yazık. Lafım 5 – 10 metre olanlara, ama mavi sedirler hariç. Onlara bir şey olmuyor ( sadece mavisi).
Bir kitap
“A – Z of Evergreen Trees and Shrubs”. Konumuz çam olunca daimi yeşil ağaç ve çalılarla ilgili bu kitası size tanıtmadan edemedim. Tipleri, bakımları; her şey mükemmel anlatılmış. www.amazon.com‘a ya da www.amazon.co.uk‘ya bir bakın. Çok pahalı değil ama çok yararlı bir kaynak…
Gri bahçelere bir renk…
Agave kaktüslerini gri bahçelere, susuz köşelere tavsiye ederim. Amerikan kaktüsü de deniliyormuş. Son zamanlarda toprak ya da şeffaf cam saksılarla ev içi dekorasyonunda moda oldu. Görsel güzellik dışında besin, ilaç ve tekila yapımında da kullanılıyor. Bahçenizde yetişmiş, yavrulamış kaktüsleriniz varsa kesip parti yapın, içki bedavaya gelsin. Dikenlerine dikkat!
İyi seneler…
Murat Pilevneli