Cehennem sıcaklarından kaçıp güneye geldim. Bu hafta Didim’deyim. Burası denize girmek için çok güzel. Sevdiğim bir arkadaşımın bahçesiyle uğraşıyorum. Yöredeki tek fidanlıktan İstanbul’da bile zor bulunan bitkiler aldık. Hem denize giriyor hem de çalışıyoruz.
Didim, Bodrum, Kaş… Tüm güney sahillerimiz cennet. Benim Amerika’nın güneyinde yetiştiğini gördüğüm birçok bitki burada yetişebilir. Ağaçlandırma var ama yetersiz. Palmiye dışında renk bitkileri yok. Turunçgiller azalmış. Hatta Bodrum’da Bodrum mandalinası bile zor bulunuyormuş! Jacaranda, Plumeria, Japon güllerini her yerde görmek istiyorum. Ama yok!
Bitki olan yerler hemen turistik hale dönüştürülüp beton dökülüyor. Özenilmiş bir diskoya gittik. Girişi, içi bitkilendirilmiş. (Çoğu ölmüş!) Eskiden kalan bitkiler çok iyi korunmuş, öyle ki bitkinin kökü tamamen betonla kaplanmış, yağmur, su, gübre, besin gibi kötü etkenlerden korunmuş! Yok böyle olmaz, iyi örnekler lazım, hem de çok…
Bu hafta, içinde bulunduğumuz dönemde çiçek açan tipik bir Akdeniz bitkisinden söz etmek istiyorum. Koelreuteria, Türkçesi Güney kandili. İstanbul’dan Mersin’e kadar sıcak tüm alanlarda, kışın yaprağını döküp yazın 30 santimlik sıradan yapraklarını sergiler. Esas gösteri yağmur gibi sarı çiçeklerin ortaya çıkmasıyla başlar. 50 santime kadar uzayabilen çiçekler sonradan kese biçiminde önce sarı yeşil daha sonra mercan kırmızısı renge dönüşen tipik tohumlara dönüşür. Ağacın oluşturduğu bu ilginç tohumlar yapraklar döküldükten sonra bile uzun süre dallarda asılı kalabilir.
Bitkiyi İstanbul’da ya da şehrinizde İngiltere’deki gibi düz çimenlerde şık bir şekilde değil de otoban kenarlarında yaşar şekilde görebilirsiniz. Otobanlarda susuz yaşayabilmesi iyi bir şey. Hatmi, kırmızı erik, sarısalkım, erguvan gibi bitkiler fazla su istemedikleri için buralarda iyi yaşıyorlar. Ayrıca iyi bakım yapılırsa bahçenizde de yetişebiliyorlar. Fakat bu bitkileri bol güneşli, suyu geçirgen topraklı alanlara dikin. Daimi yeşil bitkilerle, yazlık soğanlı çiçeklerle çok şık olabilir.
Özellikle belirteyim Koelreuteria 30 – 40 seneden fazla yaşamaz. Mimoza ağacı gibi kısa ömürlüdür. Bence bir mahzuru yok, maksat renk olsun diyorsanız 1 metrelik bir fide alın. İstediğiniz yüksekliğe kadar dipten budayın (Dağınık kalsa da çok güzel). İlk 5 senede 5 – 6 metre kadar gelişebilir. 2 – 3 metre tepe çapı yapabilir. Ufak bahçelere ya da dolgu bitkisi olarak büyük bahçelere uygundur (En fazla 15 metre büyür).
Budanması gerekmiyor. Hastalıkları yok, yaşlandıkça sorun çıkarıyor ve ölüyor. Üretimi kolay. Kışın kökten ayırmayla, tohumlarıyla ya da ilkbaharda çeliklemeyle olabiliyor.
Sarı çiçekleri öne çıkarmak için tüm gri yapraklı çalılarla, kırmızı eriklerle ya da alacalı Ligustrumlar’la beraber dikin. Diplerine soğanlı Agapanthus‘u tavsiye ederim. Aynı dönemde açan mor çiçekler ve ağacın sarı çiçekleri kontrast oluşturup bahçenize bol renk katacaktır. Piyasada 2 milyondan başlayan fiyatlarla güney kandili bulabilirsiniz. Benim tavsiyem bitkiyi ufak alıp siz yetiştirin. Deneyin! Aman güneydeki disko ya da turistik yerlerdeki gibi korumayın.
Murat Pilevneli.
Merhabalar sitenizi yeni keşfettim vede çok memnun oldum eşim geçen sene bahçemize yeni bir çiçek getirdi(zannedersem mine)odun gövdeli tüylü yapraklı turunculu sarılı çiçekleri vardı zannedersem ağustos ayı idi, kışın sadece gövde kaldı ve malesef hala en ufak bir yeşerme yok kışın açıkta kaldı ölüp ölmediğinide anlayamadım
bir süre daha beklemem gerekirmi dalları tamamen kurumuş gözüküyor inşallah anlatabilmişimdir çok teşekkür ederim.
Zeynep Hanım, bitki donmuş bence, dipten budayın, tekrar sürebilir.