Kategoriler
Yazilarim

Hazırlık zamanı (Sonbahar genel yazı) – Milliyet Vitrin

Kasım ayında bahçeyle uğraşmamız sürecek. Bir an önce eve kapanamazsınız. Asıl iş şimdi! Siz uğraşmazsanız doğa işi halleder, her yerde yabani otlar çoğalır.

Begonya, cam güzeli, akşam sefası gibi yazlık tohumlu bitkileri mümkün olduğunca sökmeyin. Biraz daha yaşayabilirler. Sonbahar sonunda bahçenin gübrelenmesi sırasında bu tip bitkileri sökebiliriz.

BCOP Bu arada ben bundan önce size bahçedeki artık maddeleri saklama şeklini anlatmamıştım.Plastik,metal bir varil bulun,alt kismina doğru bir kapak açın.Yada bir tarafı açılabilir kutu bulun ya da tahtadan yapın. İçine çim, yaprak, sökülen bitkiler (hastalıklı olmasın), mutfaktan çıkan salata artıkları, gazete kağıdı yani doğal olabilecek her şeyi katman katman biriktirin. Arada bir üzerine toprak atın, biraz sulayın. İşte size en iyi gübre, dikim için mucizevi karışım. Yaz kış her şeyi buraya depolayın. Toprak için tonla para vermemenize yardımcı olabilir.Normal toprağı bu karışımla zenginleştirebilirsiniz.

Sonbaharda açan çiçekliler biraz da olsa renk isteğinizi karşılayabilir. Pembe trompet şeklindeki Nerine bowdenii geçenlerde yazdığım Amaryllis belladonna gibi. Kasımpatının açması için biraz daha zaman var.

Ülkemizin doğal bitkisi sonbahar çiğdemleri, sıklamenler, ağaç diplerinde çok şık olabilir. Sıklamen deyince kışın açan açelya ve sıklamenleri asla ev içinde tutmayın. Balkonunuzda hemen cam önünde soğukta dursunlar. Sıcaklık hastalanmalarına sebep oluyor. Zaten bu tip saksılı çiçekleri sonradan toprağa dikin. Gerekli ortamı hazırlayın, bakın nasıl açıyorlar! Evin içinde heykel gibi başarılı olamıyorlar. Bu dönemde gerekli yerlere dikeceğiniz ağaçların çukurlarını hazırlayın. Etrafındaki kökleri kesin. Suyu süzmek için drenajları hazırlayın. Drenajsız topraklarda bitki yetiştirmek zordur. Fazla su kök çürümesi yapar.

Lcow

Çim alanlarını zenginleştirip, besleyin. 4 kollu bahçe belini 40 cm’de bir toprağa saplayın. 30 cm dibe kadar batırın, çıkarın (zedelemeden). Bu işlem çimi, toprağı havalandırmanıza yardımcı olacak. Gerekli yerlere çim tohumu ilave edin. Çabuk gelişim için biraz torfla beraber; önce tohum üzerine torf atıp hemen sulayın. Çim tohumunu birkaç gün çıkana kadar kuşlardan koruyun yeter. Çok bozuk, karışık çimleri tırmıklayın, içini temizleyin. Beğenmediğiniz bölümü söküp ters çevirip toprağa serin, üzerine çim tohumu atın.

Bu dönemde güllerin geçmiş tohumları açan çiçekleri kadar etkileyici olabilir. Sarı, portakal hatta mercan kırmızısı olabilen renkler acı yeşille çok şık durur. Havanın yağışsız olduğu günlerde derhal ilkbaharda açacak soğanlarınızı dikin. Büyük marketlerde, pazarlarda var. Sağlıklı olanları seçin ve hemen dikin. Doğru yerlerine dikeceğiniz soğanların genelde hepsi kendi soğan boyunun üç katı derine dikiliyor. Örneğin; nergis 15 cm, lale 15 cm, iris 15 cm, çiğdem 8 cm, Manisa lalesi 5 cm gibi. Soğanları özel hazırlanmış aletlerle yumuşakça dikin. Soğanları zedelemeyin.

Tüm daimi yeşil bitkilerden bu dönem çelik kesin. Köklendirme tozuna batırıp bol kumlu suyu geçirgen toprağa dikin. Soğuk camekanlarda saklayın. O senenin sürgününden 10 – 15 cm alsanız yeter. Toprak alan 5 cm’den derin olmasın! Örneğin tahta meyve kasası olabilir. Bir dahaki sene açacak tohumlu bitkilerden de (soğuğa dayanıkllı olanları) istediklerinizi kuytu bir alana serpin. Böylece daha çabuk çiçek açarlar.

Murat Pilevneli.

Kategoriler
Yazilarim

Sürprizli çiçek (Physalis Alkekengi-Yabani biber) – Milliyet Vitrin

Vitrin ekinin bu yüzüncü sayısında 1.5 senedir yazdığım bitki konularının sürüyor olması hoşuma gidiyor. Gelen fakslardan, tanıdıklarımdan güzel tepkiler alıyorum. Zaten amacım en doğru bilgiyi en yalın ve kolay yönden verebilmek. Hatta bunları daha da genişletip babamın resimleyeceği bir “Modern Bahçe Kitabı” hazırlamak. Neredeyse her lisanda var, neden Türkçe’de de olmasın? Çalışıyorum…

Bu hafta sonbaharda rengiyle büyüleyici çok özel bir bitkiyi tanıtacağım. Physalis Alkekengi. Ülkemizde güvey feneri, gelin otu, kandil otu, yabani biber (Sürmene – Trabzon) gibi isimlerle tanınmaktadır.

Physalis

Bitkinin anavatanı Avrupa, Orta Asya ve Japonya’dır. 60 santime kadar yükselebilen, daha çok yer örtücü gibi olan, kışın kuruyan, ilkbaharda tekrar yerden çıkan mevsimlik bir çiçektir. Aşırı kar yağışı olan bölgelerde, Akdeniz ikliminde, kısacası Türkiye’nin her yerinde yetiştirilebilir.

Özellikle kireçli toprakları sever. Yarı güneşli, gölgeli ortamlarda iyi gelişir. Yazın gelişimi için sulamak gerekir ama topraktan su süzülmelidir, rutubeti sevmez. Yaprakları açık yeşil ve oval şekildedir. Bitkinin esas özelliği gövdeden çok çiçekleridir.

Geçenlerde güvey kandili – koelreuteria diye bir ağaçtan bahsetmiştim. Bu bitkinin çiçekleri de o ağacınkine benzer ama renkleri ve boyutları farklıdır.

physalisHaziran – temmuz aylarında açan beyaz renkli çiçekler yaz sonuna doğru portakal rengi ya da mercan kırmızısına dönüşür. 2 – 3 santimlik kozalak gibi dilim dilim görünüşü aslında içinde bir sürpriz saklamaktadır. Çiçeğin dış kabuğu sonbaharda kurumaya başlar. Damar gibi ağ doku, yusyuvarlak portakal renkli bir tohumu öyle bir kafes içine almıştır ki görünce etkilenmemenize imkan yok. Mucize gibi.

Bu kurumuş çiçekler bitkinin en dibinden temizlenip, kış dekorasyonunda aranjmanlarda kullanılabilir. Benim önerim, physalis bitkisini, daimi yeşil kalan; orman gülü, pitosporum, porsuk gibi bitkilerle beraber dikin. Kök gelişimi az olduğu için, büyümede sorun çıkartmaz.

Portakal renkler, açık yeşilde mükemmel parlayacaktır. Üretimi kolay. İlkbaharda taze sürgünler çıkarken, sonbaharda dinlenme dönemine girerken kökten çoğaltılabilir. Ilıman seralarda tohumundan üretebilir. Portakal renkli bu tohumlar yenebilir! Çiçek pazarında, eski seralarda, yurtdışındaki katalog tohum firmalarında bulabilirsiniz. Günümüz peyzaj mimarisinde belki eski moda bulunabilir. Ama bence doğa harikası. Meraklısına tavsiye ederim, koleksiyonunuza ilave edin!

PhysalisMurat Pilevneli.

Not: Yazıyı 98’de yazmışım. Kitap işi blogculuğa dönüştü, sizin için bedava hemde…Yazımı tekrar okudum, demekki o zamanlar bu bitkinin bir meyve olduğunu bilememişim. Bana ilk Ortaköy Mayot Cafe’de Rafi ikram etmişti. Tadı sert domates gibi, ama tatlı. Kahveyle beraber mükemmel, bizim lokumlar gibi. Bulursanız deneyin.